
İnsan hayatını yönlendiren en temel etken seçimlerdir. İş, aşk, kariyer, araba, öğle yemeği, tv markası, tuvalet kağıdının kaç kat olacağı, oturduğun semt, dinlediğin müzik, rakıya atacağın buz sayısı, mısır yedikten sonra su içip betona oturup oturmayacağın. Bunların hepsi bir seçimdir, hayatını direk etkiler ve yönlendirir. Kimi seçimler musakka mı yoksa pilav üstü kuru mu gibi düşük ehemmiyetli ve yanlış yapılacak seçim sonrası sadece mide bozukluğuna yol açacakken kimisi mesleki ve dolayısıyla yaşam kalitenizi direk etkileyecek ikilemler olabilir ki bu da bizi yazımızın konusuna bağlıyor, Hollywood’un efsane ‘’ Yanlış Seçimleri ‘’. Kişisel kanaatimce oluşturduğum, en hafif atlatılan hasardan en acı hatalara doğru bir ilk on listesi, keyifle okumanız dileğiyle.
10- WILL SMITH
1996 Yılında dünya çapında inanılmaz iş yapan Indepence Day ile Hollywood’un premier lig oyuncuları arasına giren Will Smith ertesi yıl, yani 1997’de de Men In Black ile yerini iyice sağlamlaştırdı. Televizyon ( Fresh Prince of Bel Air ), müzik ( Dj Jazzy Jeff and the Fresh Prince, daha sonra solo kariyer ) başarılarından sonra sinemada da hatırı sayılır bir kariyer yaptı ve evet sıkı durun, Neo rolü için Wachowski kardeşler tarafından ilk teklif götürülen aktör o idi. Fakat Kevin Kline ile rol aldığı Wild Wild West projesi için Matrix’i red etti. Konu ile ilgili bir röportajda ‘’ Keanu’nun performansını izledim ve bunu çok nadir söylerim ama ben olsam elime yüzüme bulaştırırdım ‘’. Smith daha sonra kariyerini Superman edası ile uçuşa geçirdiği için bu seçimden pek etkilenmedi ama Neo rolünde kendisini hayal edince ilginç olabilirdi diye düşünüyor insan.
9- JACK NICHOLSON
Beni tanıyıp, blogda bu yazıyı okuyup Nicholson’ı tanımıyorsanız bu işte bir hata var demektir J Jack Nicholson’ın efsane kariyeri için ayrı bir yazı yazmamız gerekir takdir edersiniz ki. Reddi ile listemize girişe hak kazanan rol ise en az Nicholson kadar efsane; Michael Corleone. Yanlış okumadınız Godfather filmindeki Michael Coleone rolü. Jack’in rolü geri çevirme nedeni ise çok basit, şöyle ki :
‘’ Godfather’ın muhteşem bir film olacağını en başından beri biliyordum. Ama benim düsturuma göre bir kızılderiliyi Kızılderili oynamalı, İtalyan’ı da aynı şekilde bir İtalyan. ‘’. Jack Nicholson da bu redden sonra oynadığı birbirinden mükemmel filmlerle (Easy Rider, Chinatown, One Flew Over the Cuckoo’s Nest ) kariyerini şahlandırmış ve pişman olmamıştır.
8- MATT DAMON
Soğukkanlı, bebek yüzlü ajanımız Matt Damon da hasarsız atlatanlardan. Fakat reddettiği filmleri okuduğunuzda Allahın sevgili kuluymuş diyebilirsiniz. Hazır olun; Avatar ve The Dark Knight. Biri sinemanın en çok gişe yapan filmi diğeri bugüne dek çekilen Batman filmlerinin en iyisi. Avatar’ı geri çevirme sebebi Bourne : Ultimatum ile çekim tarihlerinin çakışması. The Dark Knight’daki Harvey Dent rolünü red sebebi ise Invictus çekimleri ile tarihinin çakışması. Avatar o kadar değil ama Invictus yüzünden Dent rolünü oynayamamak biraz koymuştur bence.
7- JOHNNY DEPP
Aslında belki de şu ana kadar ki isimlere geri çevirdikleri roller uğurlu gelmiştir. Çünkü bırakın hayıflanmayı, kariyerleri öyle bir yükselmiş ki belki o rolleri oynasalar bugünlere gelemeyeceklerdi bile diyebilir kafası güzel bir yazar ama ben sadece su ve sıcak çikolata içtim J Sıradaki ismimiz Depp ve red ettiği rol ‘’ Ferris Bueller’s Day Off ‘’. Depp için sorun değil ama Matthew Broderick için büyük şans, bu şansı ilerde mahvetmesi kendi sorunu. Depp’in o yıl rol aldığı film ise ölümsüz bir film; Platoon. 1987’de rol almaya başladığı 21 Jump Street ile roketiyle kalkışa geçen Johhny Depp’i bir daha fani insan seviyesinde görebilen olmadı.
6- LEONARDO DICAPRIO
Hayatimdaki en büyük pişmanlıklardan biri der Dicaprio red ettiği bu rol için. Geri çevirme sebebi ise yönetmenin daha önceki işlerini pek görmemiş olduğudur ve daha sonra bu yapıtları izlediğinde pişmanlığı daha da artar. Geri çevirdiği yönetmen Paul Thomas Anderson ve rol ise Boogie Nights’daki Dirk Diggler rolüdür.
5- SEAN CONNERY
Şu ana kadar saydığımız tüm isimler geri çevirdikleri rol için sadece ‘’ olsaydı iyi olurdu be ‘’ demişlerdir ve karalar bağlamamışlardır muhtemelen. Fakat bu isimde biz seyirciler ‘’ Ah keşke olsaydı iyi olurdu be ‘’ diye hayıflanabiliriz. Efendim aktörümüz Sean Connery ve kabul etmediği roller ise Gandalf ve Morpheus. Film isimlerini yazmama gerek var mı ? Tamam Ian McKellen, Gandalf olmamış, Gandalf doğmuş dedim, hala da derim ama Connery bir başka olurdu sanki. Morpheus ise kıyas kabul etmez, koca kafa Fishburne yerine Connery muhteşem olurdu.
4- EMILY BLUNT
Tamamen nötr hatta seyircinin yararına bir seçim. Iron Man 2 ve dolayısıyla Avengers’daki Black Widow rolü. Blunt’a rolü reddedip Scarlett hanımı bu rolde izlememize vesile olduğu için Türk erkekleri adına teşekkür ediyorum.
3- KEVIN COSTNER
Sinemanın en devasa çöküş hikayelerinden birinin sahibidir Costner. Siverado ile bayıldığım, Untouchables ve No Way out ile taptığım, çok kişi bilmese de Revenge ile iyice tanıdığım ve Dances With the Wolves ile 7 oscar kazanarak tüm dünyada ilah mertebesine yükselen bir isimdi. JFK ile iyice büyüyen, Bodyguard ile mega star olan ve A Perfect World le işte bu dedirten Kevin Costner’ın çöküşü ise zirveye tırmanışı kadar uzun sürmedi, bir anda oluverdi. Adı lanetli film çıkan, tahmin edilen bütçeyi kat be kat aşan, çekiminde bir çok kaza ya da fırtına olan, defalarca iptal aşamasına gelip sırf Costner’ın inadı sayesinde / yüzünden tamamlanan Waterworld ile kendi ipini çekti. Ve bu film yüzünden red ettiği rol ise halen IMDB Top 250’nin zirvesinde olan The Shawsank Redemption’ın başrolü. Gerçi Costner’da bu azim varken kariyerini bu filme rağmen bile yok edebilirdi.
2- MOLLY RINGWALD
Normalde bir numaraya yazacaktım ama o daha feci. Evet ne diyorduk ? Molly Ringwald, tanıyor musunuz ? Muhtemelen hayır. 80lerin başlarında iki hit filmi var. Sixteen Candles ve The Breakfast Club. Sinemaseverler The Breakfast Club’ı hatırlar, iyi filmdir. Bu güzel hanım ablamız 1985 yılındaki bu başarıdan sonra gayet tel maşa yapımlarda rol almıştır. Bunu yazma sebebim şu, birazdan yazacağım ve muhtemelen ohaaaaa diyeceğiniz iki filmin teklifini 1990’da almış. Hani bu aradaki 5 senede birbirinden şahane filmlerde oynamış olsa ( Matt Damon örneği gibi ) tamam zaten kariyeri iyi yolda, reddetmiş ok yanlış seçim sadece deriz ama bacım tv showlarına kadar düşmüşsün neyin kafasındasın sen ? Evet iyice merak ettiniz biliyorum, reddedilen filmler; Ghost ve Pretty Woman. İki ayrı ismi ( Demi Moore ve Julia Roberts ) Hollywood mega starı haline getiren iki film de bu hanım kızımıza teklif ediliyor ve sebepsizce red ediyor. Şu an ise The Secret Life of the Americen Teenager isimli bir dizide takılıyor. Dedikodulara göre de evde kafasını her gece vurmak için özel bir duvar yaptırmış.
1- TOM SELLECK
Yaşı benimkine yakın olanlar Magnum isimli diziyi, Tom Selleck’i, ayakkabı fırçası gibi bıyıklarını ve Ferrari’sini mutlaka hatırlarlar. Peki bu bıyıkları cımbızla yolunası kişilik hangi rolü reddetmiş ? Indiana Jones. Evet yanlış okumadınız, kamçılı adam Indie. Sebebi ise o aralar çok popüler olan dizisi Magnum P.I. Gerçi iyiki kabul etmemiş. Böylece sinema dünyasi Harrison Ford’un alayca gülümsemesi ile can verdiği Indie ile tanıştı, fırça bıyıklı olan ile değil. Peki Selleck sonra ne yaptı ? Fransız uyarlaması Three Man and a Baby ile ses getirdi, sonra düşüşü hızlandı ve ne idüğü belirsiz Jesse Stone isimli Tv filminden 10 tane falan çekti. Las Vegas’ta Michael Caan’ın boşluğunu doldurmaya çalıştı. Komşuları ise geceleri evden neden hayır dedim diye ağlayışlar yükseldiğini ve kamçı sesleri duyduklarını iddia ediyorlar. Buradaki kamçı sadece Indiana Jones’a göndermedir, fetiş objesi olan değildir.