
Inception ilginç konusu, kurgusu ve Christopher Nolan’ın dehası ile sinema klasikleri arasındaki yerini çoktan aldı. 2010 yılında vzyona giren Inception ”Rüya İçinde Rüya” kavramı ile hem ilginç bir deneyim yaşattı, hem de bir çok yapıma ilham oldu.
Gelin bu yakın zaman klasiği ile ilgili ilginç detaylara göz atalım:
15- Cafedeki Rüya Sahnesi
Cobb’un (Leonardo DiCaprio) Ariadne’ye (Ellen Page) rüyada olduğunu ispatlaması için gerçekleştirilen sahnedeki patlamalar CGI değil. Oyuncular gerçekten bu patlamaların göbeğinde. Nolan aktörlerin gerçekte çekim yapmasını istediği için, özel efekt süpervizörü Chris Corbould, aktörlerin etrafındaki kalıntıları güvenli bir şekilde fırlatacak ve arkalarında patlayan binaları simüle edecek bir hava topu sistemi tasarladı. En sonunda da CGI ile arka alan çalışmaları yapıldı.
14- Otel Sahnesinde Dönen Oda ve Koridor
CGI ile kolaylıkla çözülebilecek bir sahne iken Nolan’ın talimatı ile herşey fiziki olarak tasarlandı ve çekildi. 360 Derece dönebilen bir yapı üzerine inşa edilen oda ve koridor setlerine kameralar da sıkıca sabitlenerek sıfır yerçekim hissi iyice kuvvetlendirildi. Film boyunca fiziksel olarak en zorlandığı sahnelerden biri olduğunu belirten Joseph Gordon-Levitt de bu sahnenin çok büyük çoğunluğunda dublör kullanmadı.
13- Minibus Fırlatmak İçin Top İnşa Edildi
Takımı rüyadan uyandırmak için gerekli olan ”darbeyi” gerçekleştirmek için gerekli olan minibüs sahnesinde aracı suya fırlatmak için özel efekt grubu tarafından hava basıncı ile çalışan bir itici top inşa edildi. Minibüsü kullanan Yusuf rolündeki Dileep Rao bu sahnenin çekiminin tam bir ay sürdüğünü söylüyor.
12- Nolan Senaryo Üzerinde Yaklaşık 10 Yıl Çalıştı
Bu derece komplike ve destansı bir senaryonun Nolan’ın oldukça fazla vaktini alacağı tahmin edilebilir. İlk önce filmin geçtiği dünyanın kurallarını ve rüya hacklemenin dinamiğini oluşturan Nolan, Cobb ile izleyici arasında kurduğu duygusal bağ ile de senaryonun tamamlandığını hissettiğini söylüyor. Fikrin filizlenmesinden sonlanmasına kadar geçen süre ise neredeyse 10 yıl.
11- Inception Aslında Film Çekmek İle İlgili Bir Metafor
Senaryo derinliği ve hızlı aksiyon sahnelerine rağmen Inception’ı esas muhteşem kılan şey detaylarda gizli. Gerçek bir sinefil olan Nolan, Cobb’un rüya korsanları ekibinin rollerini, film yapımının perde arkasındaki insanlar için metafor olarak yazdı.
Ellen Page’in Ariadne karakteri hayal dünyalarını kuruyor ve bir yapım tasarımcısına paralel olarak hizmet ediyor. Tom Hardy’in Eames’i, rüyalarda diğer karakterlerin kimliklerini üstlenebilen bir aktördür. Cillian Murphy ise Fischer karakteri ile operasyonun hedefi ve izleyicinin bir benzerini temsil ediyor. Joseph Gordon-Levitt’in Arthur’u ise ekibin liderinin sağ kolu olarak bir nevi yönetmen yardımcısı. Ve tüm süreci denetleyen ve ipleri çeken Cobb ise operasyonun yönetmeni.
10- Oyuncu Seçimleri DiCaprio Ekseninde Şekillendi
Kadro seçimine başlamadan önce dahi başrol için DiCaprio’yu belirleyen Nolan diğer oyuncuların seçimini de onunla kimyası tutacak isimler üzerinden seçmeye gayret etti. Yıldızlarla dolu bir kadrodan öte DiCaprio ile uyuşacak yıldızlar isteyen Nolan’ın seçimlerinin ne kadar başarılı olduğu ortada.
9- Kar İçin Beklerken…
Filmin kilit noktalarından biri olan dağdaki tesisle ilgili çekimlerden bir hafta önce gelen fotoğraflar yapım ekibini ufak çaplı bir kalp krizine sürükledi. Normal şartlarda, çekim takvimi Calgary’nin karla kaplı olacağı bir döneme ayarlanmıştı. Fakat gelen fotoğraflarda kar yerine çamur vardı. Takvimin sarkmaması için yapay kar üretimine karar verildi, tüm hazırlıklar yapıldı… Ama gerek kalmadı. Calgary’ye son 10 yılın en şiddetli kar fırtınası geldi ve çekimler normalden de soğuk bir havada yapıldı.
8- Hardy’nin Kayakla İmtihanı
Kar ile ilgili tüm sorunlar aşıldı derken başka bir sorun patlak verdi. Dağdan aşağı son sürat kayarken silahlı çatışmaya girişecek olan Eames’i canlandıran Tom Hardy kayak yapmayı bilmiyordu. Hatta Tom Hardy bir ara bu yüzden rolü kaybedeceğinden dahi korkmuş. Bir kaç ders sonrasında Nolan, Hardy’yi bir kar arabası ve halat ile dağdan aşağı saatte 40 mil hız ile çekti ve Hardy de kar üzerinde ayakta durmayı, kaymayı ve ateş etmeyi başardı.
7- Gerçek Çığ
Karda kovalama sahnelerinde On Her Majesty’s Secret Service gibi Bonda filmlerinden ilham alan ve mümkün olduğunca CGI kullanmaktan kaçınan Nolan çığ sahnesinde de istediği etkiyi yaratmak için profesyonellerden yardım aldı. Helikopter ile bölge üzerinde uçuş yapan çığ uzmanları zaman ayarlı patlayıcılar ile bir kaç gerçek çığ yarattılar.
6- O Bir Tren, Hayır Kamyon, Hayır Tren
Bir rüya sahnesinde arabaları hallaç pamuğu gibi sağa sola atan bu canavar aslında tren görünümü verilmiş bir kamyon. Sırf ön tarafta kullanılan çelik 1,5 ton. Nolan gerçekten bilgisayar tasarımı sahneler sevmiyor ama kafasındakini analog olarak da mükemmel bir şekilde seyirciye aktarıyor.
5- Film İçin Dünya Turu
Filmin yapımı boyunca uzun yolculuklar sadece filmin içindeki karakterlerin değil gerçek hayatta da oyuncuların kaderi idi. Toplamda 6 ülke (Usa, Japonya, Fas, Fransa, İngiltere ve Kanada) olmak üzere 4 kıtada çekimler yapıldı.
4- Filmin Müzikleri ve Edith Piaf
En az film kadar muhteşem olan müziklerin sahibi Hans Zimmer filmin temelini oluşturan rüya, zaman kayması gibi etkileri hissettirmek için bir parçada Edith Piaf’ın “Non, je ne Regrette Rien” şarkısından belirli notaları alarak manipüle etti ve bu hali ile kullandı.
3- Senaryo Odadan Çıkmayacak
Nolan film ile ilgili gizemi bozmamak, bilgi sızmasını engellemek için ilginç bir yönteme başvurmuş. Leonardo DiCaprio sözleşmeyi imzaladığında ekipte tam senaryoyu okuyan sadece bir kaç kişi varmış. Daha sonra kadroya katılanlara gizlilik sözleşmesi imzalatılmış. Özel Efekt Yönetmeni Chris Corbould’un anlattığına göre oyuncu senaryoyu okumak için bir odaya geçiyor, kapı üzerine kilitleniyor. Okuması bitince görevlileri çağırıp kapıyı açtırıyor ve senaryo kesinlikle o odadan dışarı çıkamıyor.
2- Yirmibeş Derece Hareketli Bar
Robert Fischer’ın (Cillian Murphy) bir rüyada olduğunu anladığı bar sahnesinde gerçeküstü havanın korunması için mekanın merkezden her iki noktaya yirmibeş derecelik bir açı ile salınması mümkün kılındı. Kameralar da zemine sabitlenerek warp etkisinin doğal olması sağlandı.
1- Nolan Filmi Zamanından Önce ve Daha Düşük Maliyetle Bitirdi
Bunca çetrefilli sahnelere, setlere rağmen Inception belirlenen süreden daha erken ve ayrılan 160 milyon dolar bütçeden daha ucuza mal oldu. Nolan’ın bu başarısı ilk değil. Daha önce The Prestige, The Dark Knight ve The Dark Knight Rises filmleri de aynı şekilde belirlenen süreden daha erken ve ön görülen bütçeden ucuza mal oldu.
Kaynak: Screenrant